11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü Covid-19 salgınını dünya çapında bir salgın yani pandemi olarak belirtti. Bu tarihten itibaren, salgını kontrol altına almak ve fazla can kaybı yaşamamak adına birçok ülke, vatandaşlarını evden dışarı çıkmamaya çağırdı veya zorla bunu tatbik etti. Dolayısıyla o günden beri birçok sektör bu durumdan etkilendi. Eğitim sektörü de bunlardan bir tanesi. Evlere kapanma durumu dünya genelinde eğitim gören çocukların %70’ini etkilemiş durumda.
Birçok ülke yüz yüze eğitimden online eğitim modeline geçiş yaptı. Haliyle hem eğitim sistemleri hem de bu sistemin parçası olan öğretmen, öğrenci, veli ve yöneticiler farklı bir eğitim türüne adapte olmaya çalıştılar. Salgın kontrol altına alınıp tehlike ortadan kalkacağı ana kadar bu şekilde eğitim verilmeye devam edilecek gibi duruyor.
Online eğitim, uzaktan eğitimin yeni bir formudur diyebiliriz. Uzaktan eğitim, online eğitim formuyla 2020 yılı içerisinde altın çağını yaşadı. Daha önce bazı üniversitelerin uyguladığı ve örgün eğitim kurumlarının yüz yüze eğitimi desteklemek amacıyla basit halini kullandığı bu eğitim modeli salgın sebebiyle durma noktasına gelen eğitim sürecinin kurtarıcısı haline geldi. Online eğitimle ilgili dünyadaki ve ülkemizdeki duruma baktığımızda, sürece olan adaptasyonun uzun sürdüğü görülebilir. Fakat, kullanımın yaygınlaşmasını ele aldığımızda bugün yaşadığımız bu durum gelecekte online eğitime olan ilginin süreceğini de gösterebilir.
Online Eğitimin Dünyadaki Durumu
Online eğitim sektörü, 2026 yılında tahmini olarak 330 milyar dolar seviyelerine çıkması bekleniyordu. Senelik olarak %9’luk büyüme oranı tutturan online eğitim sektörü, bu süreçte büyük bir sıçrama yaşadı diyebiliriz. Online eğitimde en hızlı çözümü sunan ama aslında bir online eğitim platformu olmayan Zoom, 2020 Şubat’ında 25 milyar dolar piyasa değerine sahipken bugün 110 milyar dolar civarında bir piyasa değerine sahip. Bunu sağlayan en büyük faktör ise bu süreçte kazanılan 100 milyondan fazla kullanıcı.
Günümüzde eğitim kurumlarına hizmet veren birçok online eğitim platformu canlı dersler için altyapı olarak Zoom kullanmaktadır.
2020 yılı online eğitim için altın bir çağdır demiştik. 2020 yılı başında, bir şekilde online eğitimle eğitim gören kişi sayısı 300 milyon civarındayken bu sayı bir anda 1.38 milyar civarına sıçradı. Ülkeler, eğitim kurumları ve benzeri yapılanmalar online eğitime geçiş yaptılar. Dünyadaki 1.2 milyar okul çağındaki insanı etkileyen bu salgın sayesinde online eğitimin önemi kavranmıştır diyebiliriz.
Ülkeler online eğitime geçişte zorlansalar da birçoğu bu süreci hızlı bir şekilde değerlendirip uzaktan eğitim modeline geçiş yaptılar. UNICEF’in 128 ülkede yaptığı araştırmaya göre bu süreçte ülkelerin %67’si bu süreçte TV, radyo, online eğitim, al götür eğitim paketleri gibi yöntemlerle uzaktan eğitime geçiş yapmış durumdalar. Bununla birlikte, ülkelerin %90’ına yakın kısmı bu süreçte uzaktan eğitim modellerinden herhangi biriyle eğitime devam etmiş durumdalar. Fakat, bu geçişlere rağmen dünyadaki 2,2 milyar çocuğun 2/3’ü yani her 3 çocuktan 2’si evinde internete ulaşamaz durumda. Doğal olarak bu süreç, zengin fakir ülke ayrımını da ortaya koymaktadır.
Eğitim sistemlerini ele aldığımızda birçok ülkenin online eğitime geçiş yaptığını görüyoruz. Bir de kişisel bazda baktığımızda durum nedir, onu ele alalım.
Kişisel olarak kayıt olunup online eğitim alınabilecek birçok platform bulunmaktadır. Udemy, Coursera, Udacity gibi platformlar kişisel olarak online eğitim alınabilecek platformlardır. Bu platformlar, 2020 yılı içerisinde büyük atılımlar elde ettiler.
- Udemy, Nisan 2020 itibariyle kayıtlı öğrenci sayısında %425, eğitim içeriğinde %55, iş dünyası ve devlet organizasyonları tarafından kullanımda %80’lik bir artış yakaladığını duyurdu.
- Coursera Eylül ayında duyurduğu istatistiklere göre 70 milyon kullanıcı sayısına ulaşmış durumda, ki bu %60’lık bir artış anlamına geliyor. Yine Coursera’da eğitim alan kişiler 178 milyon saat eğitim içerikleriyle meşgul olmuş durumdalar, ki bu da %164’lük bir artış demek oluyor.
- Udacity de 2020’nin ilk çeyreğinde gelirlerinde %260’lık bir artış olduğunu duyurmuştu.
Online Eğitimin Türkiye’deki Durumu
Online eğitim tüm dünyada bir gereklilik haline gelmişken ülkemizde de hayatımıza bir anda giriş yapmıştı. Bugün, Milli Eğitim Bakanlığı’nın EBA (Eğitimde Bilişim Ağı) sistemi üzerinden gerçekleştirilen online eğitim aynı zamanda Zoom ve Zoom kullanılan altyapılarla da gerçekleştirilmektedir. İnternet erişimi bulunmayan birçok ev bulunsa da birçok öğrenci velilerinin mobil cihazlarından online eğitim sürecine katılabiliyorlar.
EBA üzerinden işlenen canlı dersler ve online eğitim yılın ilk döneminde, yani salgının en çok etkilediği dönemde EBA’yı dünyanın en çok ziyaret edilen eğitim sitelerinden birisi haline getirdi. EBA 2020’nin ilk altı ayında 3,1 milyar ziyaretçi sayısına ulaşarak Türkiye’nin en çok ziyaret edilen 10 sitesinden biri haline geldi. 7 milyondan fazla öğrenci ve 1 milyondan fazla öğretmenin kullandığı EBA, eksikleri olsa da bu süreçte Türkiye’nin online eğitime hazır olmasını sağladı.
Ülkemizin online eğitimdeki durumunu düşündüğümüzde ülkemizin sürece hızlı adapte olması hem MEB’in hazır altyapısı hem de bu alanda yıllardır hizmet veren online eğitim sistemleriyle mümkün olmuştur. Vedubox da bu sistemlerden birisidir. Vedubox olarak gelişmiş online eğitim altyapısını kullanıcılarımıza sunuyoruz.
Sunduğumuz altyapı, online eğitimde ihtiyaç duyulan neredeyse tüm konulara cevap vermektedir. Vedubox hakkında detaylı bilgi almak için sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
